6 Nisan 2012 Cuma

Kedilerin vahşi doğası

6 Nisan 2012, sabah

Sabah 8 gibi sahile indim. Zeytindalı'nda otururken büyükçe erkek bir kedi, yavru bir kediyi sıkıştırdı, yavrucağız korkudan bir sıçradı denize düştü, benden başka kimse de görmedi olayı. Aklım gitti dakikalarca baktım göremedim. Ada küçük bir yer ve genelde beni tanımayanlar biraz deli bilirler bu yüzden umursamadan yerlere yattım, türlü açılardan baktım, ama yok. Bulamayınca da boğulduğunu düşünüp üzüldüm. Birkaç dakika sonra yavrucuğun sesini duyunca eğildim, tam kanalizasyon çıkışında bir oyukta duruyor. Son derece korkmuş. Bir balıkçı geçiyordu rica ettim kayığını yanaştırsana kedi burdan kendi çıkamaz bir alıver yazık günah hayvana dedim. “Çıkar o çıkar” dedi gitti. Sabah saatleri olduğundan fazla kalabalıklaşmamıştı. Pek kimseyi göremeyince ben de Sahil Güvenlik'e gideyim dedim. Sahil Güvenlik teknesi seyire çıktığından pek kimse yoktu, ordaki askerlere durumu anlattım. “Bizle ne ilgisi var?” dedi asker. Dedim ki, “Olay sahilde oldu”. Güldü asker, güzel yüreği varmış geldi benimle umursamamazlık etmedi. Kepini taktı, motora atladık, sahile geldik. Beraber yürürken piyangocu bana selam komutan dedi. Asker de sordu, “yahu neden sana komutan diyor?”. Ben de “beni deli zannettiğinden dalga geçmek için diyor” demedim elbette, “Eskiden harp okulunda okumuştum sonra itaatsizlikle kendimi attırdım, burası küçük yer, duymuştur, ondan diyordur” dedim. Asker de eğildi baktı, kediyi göremedi. “Tekne dönsün komutana söylerim, olur derse küçük botla geliriz” dedi. 15 dakikaya gerçekten bir uzman çavuş ile aynı er, bir balıkçıyla beraber kayıkla geldiler. Kediyi sonunda gördük ama askerler bayağı uğraştı ve kedi korktuğu için içerilere kaçtı. Sahilde askerleri görünce herkes toplandı ve meraklandı. Her iki asker ve balıkçı son derece vicdanlı insanlardı ama nerdeyse yarım saat kedi kendini göstermediği için gittiler. Zeytindalı çalışanları kafayı gösterirse çıkartırız dediler mecburen ben de gittim.